12 Ağustos 2015 Çarşamba

100 Sıklıkla Kullanılan Sıfatlar Listesi (100 Common Adjectives List)

afraid  (korkan/korkmuş)
alive (canlı/hayatta)
angry (kızgın)
annoyed (sinirli)
annoying (sinirlendirici)
apart (ayrı)
bad (kötü)
beautiful (güzel)
big (büyük)
boring (sıkıcı)
broken (kırık/bozuk)
busy (meşgul)
cheap (ucuz)
clear (net/açık)
close (yakın)
closed (kapalı)
cold (soğuk)
cool (serin/soğukkanlı/sakin)
dangerous (tehlikeli)
dark (koyu)
dead (ölü)
different (farklı)
done (bitmiş/tamamlanmış)
dry (kuru)
early (erken)
easy (kolay)
empty (boş)
excited (heyecanlı)
exciting (heyecan verici)
expensive (pahalı)
fake (sahte)
false (doğru olmayan/yanlış)
far (uzak)
fast (hızlı)
few (az/birkac)
fine (iyi/hoş)
finished (bitmiş)
first (ilk)
flat (yassı)
free (özgür/boş)
full (dolu)
good (iyi)
great (harika)
happy (mutlu)
hard (zor)
hard (katı)
heavy (ağır)
high (yüksek)
hot (sıcak)
huge (kocaman)
interesting (ilginç)
large (geniş/büyük)
last (sonuncu)
last (son)
late (geç)
light (hafif)
light (açık)
little (küçük)
long (uzun)
low (alcak/düşük)
many (pek çok)
mean (cimri/acımasız)
near (yakın)
new (yeni)
next (bir sonraki)
nice (hoş)
noisy (gürültülü)
old (eski)
old (yaşlı)
open (açık)
poor (fakir/zavallı)
pretty (hoş/sevimli)
quick (hızlı)
ready (hazır)
real (gerçek)
rich (zengin)
right (doğru/haklı)
sad (üzgün)
safe (güvenilir)
same (aynı)
short (kısa)
slow (yavaş)
small (küçük)
soft (yumuşak)
special (özel)
strange (tuhaf/garip)
strong (güçlü)
sure (emin)
surprised (şaşırmış/şaşkın)
tall (uzun)
tiny (küçücük)
tired (yorgun)
together (birlikte)
true (doğru)
ugly (çirkin)
warm (ılık)
weak (kuvvetsiz)
wet (ıslak)
wrong (yanlış)
young (genç)

21 Temmuz 2015 Salı

Present Simple Tense: To Be Verb (Olmak Fiiliyle Geniş Zaman)

İngilizce'de Geniş Zaman (Simple Present Tense) ayrıca 'olmak' fiiliyle, yani 'to be' fiiliyle de yapılır. Ancak cümle içerisinde kullanılan 'to be' fiili tam olarak 'olmak' anlamına gelmemektedir. Daha çok cümledeki sıfat yahut isim için 'dir-dır' gibi tamamlayıcı bir konumdadır. Bu zamanda kullanılan 'to be' fiilleri özneye göre cümlelerde şu şekillerde kullanılır:

To Be: Am, Is, Are

AM: I
IS: He, She, It (üçüncü tekil şahıs)
ARE: You, We, They (sen/siz ve çoğul şahıslar)


Olumlu Cümle Yapısı:
Subject (özne) + To Be (am/is/are) + Noun (isim)/Adjective (sıfat)

Olumsuz Cümle Yapısı:
Subject (özne) + To Be (am/is/are) + not + Noun (isim)/Adjective (sıfat)

Soru Cümlesinde 'To Be':
To Be (am/is/are) + Subject (özne) + Noun (isim)/Adjective (sıfat)
Question word (eg. What/Where) + To Be (am/is/are) + Subject + Noun (isim)/Adjective (sıfat)

Soru Cümlelerine Kısa Cevap:
Yes, I am.
Yes, he/she/it is.
Yes, you/we/they are.

No, I am not.
No, he/she/it is not.
No, you/we/they are not.


Örnek Çalışma:

1. _______ I late?

2. _______ they here?

3. He _______ hungry.

4. This _______ yours.

5. It ______ ______ a problem.

6. What _______ your name?

7. How old _______ your brother?

8. She _______ a nurse, she _______ _______ a doctor.

9. They _______ from Cyprus.

10. Tammy _______ a teacher.

Cevaplarınızı kontrol etmemi isterseniz aşağıda yorumlar kısmına yazabilirsiniz. 

9 Temmuz 2015 Perşembe

Australian National Anthem: Avustralya'nın Milli Marşı

Bugün Avustralya milli marşından bahsediyor ve onunla ilgili paylaşımlar yapıyor olacağım.

Advance Australia Fair 1984'de Avustralya ülkesinin milli marşı olarak ilan edilmiştir. Asıl 4 kıtalık kompozisyonu 1878'de Peter Dodds McCormack tarafından ortaya çıkarılmıştır.

1973 yılında milli marş için iki aşamali bir yarışma ilan edilmiştir. Bu yarışmanın ilkine 1400, ikincisine ise 1200 katılım olmuştur. Ancak bunların hiç biri yeterince beğenilmemiş ve marşın 'Waltzing Matilda', 'Advance Australia Fair' ve 'Song of Australia' şarkılarından seçilmesi gerektiğine karar verilmiştir. Oylamada birinci sırayı Advance Australia Fair ve ikinciliği de Waltzing Matilda almıştır.

1974'te 'Advance Australia Fair' marş olarak kabul edilmiş fakat 1976'da tekrar 'God Save The Queen' ile değiştirilmiştir. Ancak, 1977'de tekrar bir oylama yapılmış, yine 'Advance Australia Fair' öncülüğü alınca, birkaç sene sonrasında sadece iki kıtası alınarak ve küçük degişiklikler yapılarak 19/04/1984 tarihinde tekrar milli marş olarak kabul ve ilan edilmiştir.

Aşağıda sizinle Avustralya milli marşını dinleyebileceğiniz bir videonun yanısıra marşın sözleri ve PDF seçenekleri bulunmakta. Dilediğinizi seçebilirsiniz.



  ADVANCE AUSTRALIA FAIR

Australians all let us rejoice, 
For we are young and free; 
We’ve golden soil and wealth for toil; 
Our home is girt by sea; Our land abounds in nature’s gifts 
Of beauty rich and rare; 
In history’s page, let every stage 
Advance Australia Fair. 
In joyful strains then let us sing, 
Advance Australia Fair. 

Beneath our radiant Southern Cross 
We’ll toil with hearts and hands; 
To make this Commonwealth of ours 
Renowned of all the lands; 
For those who’ve come across the seas 
We’ve boundless plains to share; 
With courage let us all combine 
To Advance Australia Fair. 
In joyful strains then let us sing, 
Advance Australia Fair.

Source

Avustralya'nın milli marşını PDF dosyası olarak görmek yahut çıktısını almak isterseniz, buraya tıklayabilirsiniz

29 Haziran 2015 Pazartesi

Present Simple Tense: Örnek Yazı ve Alıştırma

Bir süredir hayatın yoğunlugu beni buradan uzak tuttu. Hemen küçük bir fırsat bulmuş iken sizlere çalışma ve uygulama fırsatı verecek bir yazı örneği sunayım.

Aşağıdaki yazıda çoğu ’Simple Present Tense’ (Geniş Zaman) kullanılarak yazılmış cümleleri oluşturan kelimelerin yerleri değiştirilmiştir. Kelimelerin yerlerini gerektiği gibi değiştirin.

___

Story My

name Mahmoud is My. am I 38 old years. I from Lebanon come. came Australia to I ago 5 years. was I a French in country my teacher.

My is Nada wife. is She a housewife. We 2 sons 3 daughters have and. live Coburg We in. I family my love.


2 Haziran 2015 Salı

Ordinal Numbers: Sıra Sayısı

Sayma sayılarının (cardinal numbers) ardındanşimdi de sırada sıra sayıları var. 

1st:               First (Birinci)
2nd:             Second (İkinci)
3rd:              Third (Üçüncü)
4th:              Fourth (Dördüncü)
5th:              Fifth (Beşinci)
6th:              Sixth (Altıncı)
7th:              Seventh (Yedinci)
8th:              Eighth (Sekizinci)
9th:              Ninth (Dokuzuncu)
10th:            Tenth (Onuncu)

11th:            Eleventh (On birinci)
12th:            Twelfth (On ikinci)
13th:            Thirteenth (On üçüncü)
14th:            Fourteenth (On dördüncü)
15th:            Fifteenth (On beşinci)
16th:            Sixteenth (On altıncı)
17th:            Seventeenth (On yedinci)
18th:            Eighteenth (On sekizinci)
19th:            Nineteenth (On dokuzuncu)

20th:            Twentieth (Yirminci)
21st:            Twenty first (Yirmi birinci)
22nd:           Twenty second (Yirmi ikinci)
23rd:            Twenty third (Yirmi üçüncü)
24th:            Twenty fourth (Yirmi dördüncü)
25th:            Twenty fifth (Yirmi beşinci)
26th:            Twenty sixth (Yirmi altıncı)
27th:            Twenty seventh (Yirmi yedinci)
28th:            Twenty eighth (Yirmi sekizinci)
29th:            Twenty ninth (Yirmi dokuzuncu)

30th:           Thirtieth (Otuzuncu
31st:            Thirty first (Otuz birinci)
32nd:           Thirty second (Otuz ikinci)

40th:             Fortieth (Kırkıncı)
41st:             Forty first (Kırk birinci)
42nd:            Forty second (Kırk ikinci)

50th:             Fiftieth (Ellinci)
51st:             Fifty first (Elli birinci)
52nd:            Fifty second (Elli ikinci)

60th:             Sixtieth (Altmışıncı)
61st:             Sixty first (Altmış birinci)
62nd:            Sixty second (Altmış ikinci)

70th:            Seventieth (Yetmişinci)
71st:            Seventy first (Yetmiş birinci)
72nd:           Seventy second (Yetmiş ikinci)

80th:            Eightieth (Sekseninci)
81st:            Eighty first (Seksen birinci)
82nd:           Eighty second (Seksen ikinci)

90th:           Ninetieth (Doksaninci)
91st:           Ninety first (Doksan birinci)
92nd:          Ninety second (Doksan ikinci)

100th:         One hundredth (Yüzüncü)
101st:         A hundred and first (Yüz birinci)
102nd:        A hundred and second (Yüz ikinci)

110th:        A hundred and tenth (Yüz onuncu)
111th:        A hundred and eleventh (Yüz onbirinci)
112th:        A hundred and twelfth (Yüz onikinci)

120th:       A hundred and twentieth (Yüz yirminci)
121st:       A hundred and twenty first (Yüz yirmi birinci)
122nd:      A hundred and twenty second (Yüz yirmi ikinci)

130th:       A hundred and thirtieth (Yüz otuzuncu)
131st:       A hundred and thirty first (Yüz otuz birinci)
132nd:     A hundred and thirty second (Yüz otuz ikinci)

200th:      Two hundredth (İki yüzüncü)
201st:      Two hundred and first (İki yüz birinci)
202nd:     Two hundred and second (İki yüz ikinci)

300th:     Three hundredth (Üç yüzüncü)
400th:     Four hundredth (Dört yüzüncü)
500th:     Five hundredth (Beş yüzüncü)
600th:     Six hundredth (Altı yüzüncü)
700th:     Seven hundredth (Yedi yüzüncü)
800th:     Eight hundredth (Sekiz yüzüncü)
900th:     Nine hundredth (Dokuz yüz)

1000th:   One thousandth (Bininci)
2000th:  Two thousandth (İki bininci)
3000th:  Three thousandth (Üç bininci)
4000th:  Four thousandth (Dört bininci)

10,000th: Ten thousandth (On bininci)
20,000th: Twenty thousandth (Yirmi bininci)
30,000th: Thirty thousandth (Otuz bininci)

100,000th: A hundred thousandth (Yüz bininci)

1,000,000th: One millionth (Bir milyonuncu)

31 Mayıs 2015 Pazar

Cardinal Numbers: Sayma Sayıları

1                             One (Bir)
2                             Two (İki)
3                             Three (Üç)
4                             Four (Dört)
5                             Five (Beş)
6                             Six (Altı)
7                             Seven (Yedi)
8                             Eight (Sekiz)
9                             Nine (Dokuz)
10                           Ten (On)
11                           Eleven (On bir)
12                           Twelve (On iki)
13                           Thirteen (On üç)
14                           Fourteen (On dört)
15                           Fifteen (On beş)
16                           Sixteen (On altı)
17                           Seventeen (On yedi)
18                           Eighteen (On sekiz)
19                           Nineteen (On dokuz)

20                           Twenty (Yirmi)
21                           Twenty one (Yirmi bir)
22                           Twenty two (Yirmi iki)
23                           Twenty three (Yirmi üç)
24                           Twenty four (Yirmi dört)
25                           Twenty five (Yirmi beş)

30                           Thirty (Otuz)
31                           Thirty one (Otuz bir)
32                           Thirty two (Otuz iki)
33                           Thirty three (Otuz üç)

40                           Forty (Kırk)
41                           Forty one (Kırk bir)
42                           Forty two (Kırk iki)
43                           Forty three (Kırk üç)

50                           Fifty (Elli)
51                           Fifty one (Elli bir)
52                           Fifty two (Elli iki)
53                           Fifty three (Elli üç)

60                           Sixty (Altmış)
70                           Seventy (Yetmiş)
80                           Eighty (Seksen)
90                           Ninety (Doksan)
100                         One hundred (Yüz)

101                         One hundred and one (Yüz bir)
102                         One hundred and two (Yüz iki)
103                         One hundred and three (Yüz üç)

110                         One hundred and ten (Yüz on)
111                         One hundred and eleven (Yüz on bir)
112                         One hundred and twelve (Yüz on iki)

200                         Two hundred (İki yüz)
300                         Three hundred (Üç yüz)
400                         Four hundred (Dört yüz)
500                         Five hundred (Beş yüz)
600                         Six hundred (Altı yüz)

1000                       One thousand (Bin)
1001                       One thousand one (Bin bir)
1002                       One thousand two (Bin iki)
1003                       One thousand three (Bin üç)

2000                       Two thousand (İki bin)
3000                       Three thousand (Üç bin)
4000                       Four thousand (Dört bin)

10,000                    Ten thousand (On bin)
20,000                    Twenty thousand (Yirmi bin)
30,000                    Thirty thousand (Otuz bin)

100,000                 One hundred thousand (Yüz bin)
200,000                 Two hundred thousand (İki yüz bin)
300,000                 Three hundred thousand (Üç yüz bin)

1,000,000              One million (Bir milyon)
2,000,000              Two million (İki milyon)

10,000,000            Ten million (On milyon)

100,000,000          One hundred million (Yüz milyon)

1,000,000,000       One billion (Bir milyar)

27 Mayıs 2015 Çarşamba

Mesajlarda ve İnternette Kullanılan Kısaltmalar

Bazı sıklıkla karşılaşılan kısaltmalar ve anlamları şunlardır:

u: You (sen/siz)
c: See (görmek)
4: for (için)
2: to
2nite/2NTE: tonight (bu akşam)
l8r: later (sonra)
xx: kiss kiss (öpücük öpücük)
addy: address (adres)
lol: laughing out loud (kahkaha atmak)
m8: mate (arkadaş)
ur: your (sizin/senin)
admin: administrator (yönetici/sorumlu kişi/idareci)
ASAP: as soon as possible (acilen, ilk firsatta)
b4: before (önce, öncesinde)
r u : are you
AKA/aka: also known as (...şekilde de/olarak da bilinir)
atm: at the moment (şu anda)
b: be (olmak)
B2B: business to business (işten işe/şirketten şirkete)
B2C: business to consumer (şirketten/işten tüketiciye/halka)
bf: boyfriend/best friend (erkek arkadaş-sevgili/en iyi arkadaş)
gf: girl friend (kız arkadaş-sevgili)
bff: best friends forever (daima en iyi arkadaş)
BBQ: barbeque (mangal)
bday: birthday (doğum günü)
DIY: do it yourself (kendin yap)
ezy: easy (kolay)
fab: fabulous (harika, muhteşem)
FIY: for your information (bilgine sunulur, bilmen için)
gnite: goodnight (iyi geceler)
gr8: great (çok iyi)
IYO: in your opinion (sana göre, fikrimce)
IMO: in my opinion (bana göre, bence, fikrimce)
mlo: my little one (çocuğum)
OMG: Oh my God (aman Allah'ım, aman Tanrım)
pic: picture (resim)
plz: please (lütfen)
PM: private message (özel mesaj)
ppl: people (insanlar)
ta: thanks a lot (çok teşekkürler)
ty: thank you (teşekkürler)
w8: wait (bekle/beklemek)
b/w: black and white (siyah ve beyaz)



Örnek cümleler:

c u l8r: See you later.
going 2 meet dave at 5: (I am/we are) going to meet Dave (David) at 5 (o'clock).
ill be there b4 2 2nite: I'll be there before 2 (o'clock) tonight.
im w8ing for u here: I am waiting for you here.
call her ASAP: Call her as soon as possible.
u forgot ur bag: You forgot your bag.
wot u doing today m8?: What are you doing today mate?
were r u?: Where are you?

19 Mayıs 2015 Salı

A Poem: Bir Şiir

Aşağıdaki şiiri seneler önce ilk defa Türkçe olarak okumuştum. Sonrasında da İngilizcesi ile karşılaştım. Hobi blogumda 2012 senesinde şurada paylaşmıştım. Şimdi de sizlerle hem anlamını pek beğendiğim ve sizlerle de paylaşmak istediğim, hem de İngilizce okumanıza bir firsat oluşturabilmesi için burada paylaşıyorum. Fikirlerinizi paylaşmak yahut varsa sorularınızı sorabilmek için lütfen aşağıdaki yorumlar seçeneğini kullanın.

A CHILD


A child who lives with gentleness
will touch with gentle hands

A child who's understood becomes 
someone who understands

A child who lives with patience learns
a way to wait for things

A child who's taught to smile at life
is one who laughs and sings

When children find acceptance, that's 
another trait to learn
 and children who are loved a lot will give love in return


6 Mayıs 2015 Çarşamba

Sesler

Burada sizinle alfabeyi oluşturan harflerin isimlerini öğreten ’alfabe şarkısını’ paylaşmış, ama paylaşırken de size okumaya başlarken alfabeyi öğrenmekten çok daha etkili olduğuna inandığım başka bir metodu paylaşma sözü vermiştim. İşte bu yazımda o sözümü yerine getiriyorum. Size bir ANAHTAR teslim ettiğimi düşünün. Aslında anahtar kalitesinde ve tadında bir çalışma daha yapmayı planlıyorum sizinle, uzun sureli bir çalışma olacak ancak size bağımsız ve etkili kısa ya da uzun, bildiğiniz ya da ilk defa karşılaştığınıİngilizce kelimeleri (hatta çoğu başka dildeki kelimeleri dahi) telaffuz edebilen kimseler olma yolunda en büyük yardımda bulunacağına inandığım bir çalışma olacak. Ancak şimdi konuyu daha fazla dağıtmadan, diğer calışma ile ilgili ayrıntıları sonraya bırakarak bugünun konusuna dönüyorum. 

SESLER

Ses öğrenme yoluyla okuma öğrenmekten bahsediyorum bugün. İngilizce'de bildiğiniz üzere sesler değişiklik gösterebiliyorlar kelimelere ve konumlarına göre, ancak; başlangıc seviyesinde öğretilebilecek sesler okumaya başlamayı öğrenirken/öğretirken çok büyük kolaylık ve etkinlik sağlamaktadır. Bunu sadece bir uzman olarak söylemiyorum, ayrıca bir anne olarak da söylüyorum. 

Aşağıdaki şarkılarda harflerin isimleri belirtiliyor ancak asıl ilgi harfin çıkardığı sese veriliyor. Sesleri tanıyan örneğin 3 yaşındaki çocuk dahi okumaya başlayabilir. Çünkü tek yapacağı (ki bu da öğrenilen bir yetenektir) sesleri biraraya getirerek o kelimeyi seslendirmektir. Örneğin; 'up' kelimesinde kisi eğer 'u' harfinin 'a' sesi oluşturduğunu biliyorsa, 'p' sesini de tanıyorsa ikisini biraraya getirerek ve kolayca ap diyecektir (up kelimesinin okunuşu).

"Ama harfler farklı kelimelerde farklı sesler oluşturuyor, 'cat' kelimesindeki 'c', 'k' sesi çıkarırken; 'cell' kelimesinde 's' oluveriyor, bunu nasıöğreneceğiz?" dediğinizi duyar gibiyim. Bu çalışma yöntemi başlangıç seviyesi için hayli başarılı olduğuna inandığım bir yöntem, ancak; sonrasında birleşmiş harflerden oluşan yeni sesler (örneğin 'ch' harflerinin bu sırada yanyana yazılmasıyla olusan 'ç' sesi gibi) de öğrenilmesi gerekiyor olduğu gibi, sadece uygulama yöntemiyle bir kurala bağlanamaksızın değişen sesler de öğrenilmelidir. 'Practice makes perfect' diye bir söz var İngilizce'de. Başarının sırrı uygulamada diyebiliriz. Varolan kuralları öğrenmede, sağlam adımlarla ilerlemede ve bol bol pratik/uygulama yapmakta. 

Eğer sorularınız ya da önerileriniz olursa ya contactmrslucky@gmail.com e-mail adresine e-mail göndererek, yahut asağıda yorumlar kısmına yazarak bana ulaşabilirsiniz.

Bu siteden ve buradaki çalışmalardan faydalanacağına inandığınız kimseleri de buraya yönlendirmeniz önerisiyle ve keyifli çalışmalar dileklerimle şimdilik sizlere hoşçakalın diyorum.






29 Nisan 2015 Çarşamba

DO/DOES: Alıştırmalar

Önceden 'Present Simple Tense: Cümle Yapısı' konusunda burada anlatmış olduğum Do/Does kullanımıyla ilgili bilginizi tazelemeniz ya da pekiştirmeniz için bazı alıştırma soruları:

1. It (don't/doesn't) happen very often.

2. They (don't like/doesn't likes/doesn't like) it much.

3. She (don't go/don't goes/doesn't go/doesn't goes) there very often.

4. He (don't have/don't has/doesn't have) the time to do it.

5. These (don't look/don't looks/doesn't looks/doesn't look) very nice.

6. Everybody (want/wants) to do it.

7. Somebody (don't believe/don't believes/doesn't believes/doesn't believe) you.

8. My sister's friend (don't have/doesn't have/don't has/doesn't has) an invitation yet.

9. This toy (don't need/doesn't needs/don't needs/doesn't need) a battery.

10. Those who (don't like/doesn't likes/doesn't like/don't likes) the idea are very angry.

Not: Cevaplarınızın doğruluğunu kontrol etmemi istiyorsanız ya da sorunuz var ise bana yorumlar kısmından ulaşabilirsiniz.

24 Nisan 2015 Cuma

The Alphabet Song: Alfabe Şarkısı

Aşağıdaki videoda İngilizce alfabesi ve harflerin isimlerinden oluşan bir şarkı var. Pek çok okulda ve televizyon programlarında bu şarkı kullanılıyor ancak benim çok daha başarılı bulduğum başka bir yöntem var. Onu da sizinle yakın zamanda paylaşmayı planlıyorum. Ancak şimdilik sizlere yaygın olarak bilinen alfabe şarkısı ile bir sonraki yazıma kadar hoşçakalın diyorum.

Not: Bu videoda harfler Amerikan aksanı ile seslendirilmektedir.

15 Nisan 2015 Çarşamba

Present Simple Tense: Cümle Yapısı

Present Simple Tense'in kullanildigi yer ve kullanım nedenleriyle ile ilgili bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Bugünkü konumuz ise, bu tense ile cümleler nasıl kuruluyor.


Yardımcı fiil (auxiliary verb) do/does kullanıldığı ve kullanılmadığı zamanlarda cümle yapıları şöyledir:

Olumlu Cümle:   Subject (Özne) + Verb (Fiil) + cümlenin kalanı ve nokta (.)
Olumsuz Cümle: Subject (Özne) + do/does not + Verb (Fiil) + cümlenin kalanı ve nokta (.)
Soru Cümlesi:
a. Do/Does + Subject (Özne) + Verb (Fiil) + cümlenin kalanı + ?
b. Soru kelimesi (Who, How, Where etc) + do/does + Subject (Özne) + Verb (Fiil) + cümlenin kalanı + ?

Not: Aşağıdaki örneklerde fiiller (verbs) kırmızı renk ile yazılmıştır.

DO: I, You, We, They, Ahmet and Mehmet, My mum and I (annem ve ben)...
Öznenin yukarıdaki gibi ben, sen/siz, biz, onlar olması durumlarında; yani ben, sen ve çoğul öznelerde 'do' kullanılır.

Olumlu cümlelerde fiile hiçbir değişiklik yapılmaz:
Özne + Fiil + Cümlenin kalanı + .

Olumsuz cümlelerde fiilden önce ve özneden sonra 'do not (ya da kısaca don't)' getirilir, sonra fiil olduğu gibi yazılır: 
Özne + Do Not/Don't + Fiil + Cümlenin kalanı + .

Örnek: 
swim everyday. (Ben her gün yüzerim). 
do not swim everyday. (Ben her gün yüzmem).
have red shoes. (Kırmızı ayakkabılaım var).
don't have red shoes. (Kırmızı ayakkabım yok).
Do you like red shoes? (Kırmızı ayakkabı sever misin?)



DOES: He, She, It, his cat, my neighbour (komşum), her bag (çantası) ...
Öznenin üçüncü tekil şahıs (yani 'O') olması halinde  kullanılır.

Olumlu cümlelerde fiil 's' (ya da kelimesine göre '-es', ya da kelimenin son harfi 'y' ise '-ies') alır:
Özne + Fiil(s/es/ies) + Cümlenin kalanı + .

Olumsuz cümlelerde özneden sonra ve fiilden önce 'does not (doesn't)' gelir, fiil olduğu gibi yani değişiklik yapılmaksızın yazılır: 
Özne + Does Not/Doesn't + Fiil + Cümlenin kalanı + . 

Sahiplik belirten 'have' fiili üçüncü tekil şahısların kullanıldığı durumlarda 'has' olarak değişir. Olumsuz cümlelerde ise 'does not'ın ardından normal 'have' haliyle kullanılır. Çünkü 'doesn't' kullanıldıktan sonra fiillerde değişiklik olmaz.

Evet/hayır cevaplı soru cümlelerinde önce (özne durumuna göre ’Do’ ya da) ’Does’ kullanılır. Ardından sırayla özne, fiil ve cümlenin kalanı yazılır. Soru işareti ile cümle tamamlanır: 
Do/Does + Özne + Fiil + Cümlenin kalanı + ? 

Soru cümlesi evet/hayır cevaplı değilse, açık uçlu bir soru ise, önce soru kelimesi yazılır (’Why’ gibi), ardından özne ve sonrasında da fiil ve cümlenin kalani yazılır. Cümlenin sonuna soru işareti konulur:
Why/Where/How... + Do/Does + Özne + Fiil + Cümlenin kalanı + ? 

Örnek:
He swims every Sunday.  (O her Pazar yüzer.)
His friend does not swim every Sunday. (O'nun arkadaşı her Pazar yüzmez).
She does yoga every night. (O her gece yoga yapar).
Her daughter doesn't do yoga every night. (O'nun kızı her gece yoga yapmaz).
She tries hard. (Çok uğraşıyor/çabalıyor).
She doesn't try hard. (Çok çabalamıyor).
My brother has a son. (Erkek kardeşimin/ağabeyimin oğlu var).
My brother doesn't have a daughter. (Erkek kardeşimin/ağabeyimin kızı yok).
When does the bus usually leaeve? (Otobüs genelde ne zaman kalkar?)
Does your child sleep in your room? (Çocuğun senin odanda mı yatıyor?)


Tekrarlamak amacıyla hangi öznelerde hangi yardimci fiilin kullanıldığını tekrar yazıyorum:

DO: I,   You, We, They
DOES:  He, She, It

Not: İngilizce'de Geniş Zaman (Simple Present Tense) ayrıca 'olmak' fiiliyle, yani 'To Be' fiiliyle de yapılır, ancak bu konuyu başka bir yazıda ele alacağım.

Aşağıda sizlere kendinizi denemeniz için bazı alıştırmalar yazıyorum. Sorunuz olursa yorum kısmında sorabilirsiniz. Eğer alıştırmaların çıktısını almak istiyorsanız 'kopyala-yapıştır' metodu kullanmanızı oneririm. Kolay gelsin.


PRESENT SIMPLE

1. Adam ________________ it.
a) don't like
b) doesn't like
c)does't likes
d) don't likes

2. They ______________ here very often.
a) don't come
b) doesn't come
c) doesn't comes

3. Jordan and Verity ______________ twice a week.
a) come
b) comes
c) coming

4. I ________________ mind at all.
a) not
b) isn't
c) don't
d) doesn't

5. It ________________ sense.
a) don't make
b) doesn't make
c) doesn't makes

6. They ________________ happy.
a) seem
b) seems
c) seeming

7. You _________________ to do it.
a) don't have
b) doesn't have
c) doesn't has
d) don't has

8. Montana _________________ a brother.
a) doesn't has
b) don't has
c) don't have

9. Allegra _______________.
a) don't know
b) doesn't knows
c) doesn't know
d) don't knows

10. The exam ______________ two hours.
a) last
b) lastes
c) lasts







9 Nisan 2015 Perşembe

Present Simple Tense: Kullanildigi Yer ve Zamanlar

Simple Present tense, yahut Present Simple tense Türkçe'de 'geniş zaman' olarak düşünülebilir.


Kullanıldığı yerler:

1) Tekrarlanan Durum ve Davranışlar (Repeated Actions): Bir davranışın devamlılığını, süregelirliliğini, beklenilir bir durum olduğunu anlatırken kullanılır. Örneğin, bir alışkanlıktan, hobiden, günlük bir olaydan ya da sıklıkla görülen  ya da sıklıkla görülmeyen davranış ya da olaylardan bahsederken bu zaman kullanılır.

Örnek:

play tennis.
Ben tenis oynarım.

She does not play tennis.

O tenis oynamaz.

The train leaves every morning at 8am.

Tren her sabah saat 8'de kalkar.

The train does not leave at 9am.

Tren sabah saat 9'da kalkmaz.

She always forgets her purse.

O daima cüzdanını/el çantasını unutur.

He never forgets his wallet.

O asla cüzdanınıunutmaz.

Every twelve months, the Earth circles the sun.

Dünya her oniki ayda bir güneşin etrafını dolanır.

The sun does not circle the Earth.

Güneş Dünya'nın etrafını dolanmaz.

2) Genelleme ve Bulgu (Facts or Generalisations): Simple Present tense ile yapılan cümlelerde cümleyi kuran kisi, kurduğu cümlede bahsedilen genelleme ya da bilgi/veri ya da bulgunun geçmişte, o anda ve gelecekte de dogru (ya da olumsuz cümle ise doğru olmadığına) olduğuna inanır. Önemli olan cümleyi kuran kişinin doğruluğu değildir.

Örnek:

Cats like milk.
Kediler süt severler.

Birds do not like milk.

Kuşlar süt sevmezler.

Perth is in Australia.

Perth Avustralya'dadır.

Perth is not in Turkey.

Perth Türkiye'de değildir.

Windows are made of glass.

Pencereler camdan yapılmıştır.

Windows are not made of wood.

Pencereler tahtadan yapılmazlar.

Istanbul is a small city.

İstanbul küçük bir şehirdir. (Bu bilginin doğru olmayışı dilin doğruluğunu değerlendirmek açısından önemli değil).

3) Şimdi (Now-Non-Continuous Verbs): (Şimdiki zaman eki olan -ing alamayan fiiller): Bazen 'şimdi'yi açıklarken de kullanılır. Ancak bunu yaparken sadece belli fiiller kullanılabilir (non-continuous verbs or mixed verbs).

Örnek:


am here now.
Şu anda buradayım.

She is not here now.

şu anda burada değil.

He needs help right now.

Onun hemen şu anda yardıma ihtiyaci var.

He does not need help now.

Onun şu anda yardıma ihtiyacı yok.

4) Gelecek (Future): Bazen gelecekte olacak bir şeyi belirtirken de kullanılabilir.

Örnek:

The train leaves at 3pm.
Tren öğleden sonra saat 3'te kalkar/kalkacak.